20070924

ele geçirilmiş hiçliğinden geriye bir şey kalmamış.

elle tutulur, işe yarar, para eden, övgü gören her şeyden kaç sen, iyi bildiklerini kötüle, kötüle ta ki uğruna yaşanacak tek bir şey kalmayana dek. küçükkenliğin, "baba bak, baba bana bak baba baba baak!" heyecanları kulağını delsin, düşman ol da kendine yenildiğinde bile galip gelesin.

hepimizden nefret ediyorum, en çok da kendimden nefret etmediği zamanlar benden. bir yandan aklımda parkta osuruğunu yakan çocuklar var, tanrım, ne komik, ne eğlenceli. bir keresinde aynı parkta çimler havaya uçmuş ve su fışkırmıştı, buruk kokan bir su, jeotermal borusu patlamış dediler. yumurta kaynatmıştık dingin fokurdayan gölcüklerinde, sonra yoldan hızla geçen arabaların ve otobüslerin camlarına fırlatmıştık. aynı akşam dört apartmana girip altı yedi karşı komşu kapısının kollarını birbirine bağlayıp zilleri çalmıştık, hayat çok eğlenceli oluyor bazen. zil zurna sarhoş sokaklarda koşup, her gördüğün polise, her gördüğün kavgaya ve belaya koşmak, dört nala.

Kader, yaman orospudur demişlerdi, tanımadım hiç kendisini, onun hakkında konuşamayacağım ve bu işte iyi olup olmadığını bilmesem de hakkında hayaller kurabilecek zamanım olmuştu. bir keresinde fileli çorabını aa hayır muz çorabının üstüne giydiği fileli çorabını ve muz çorabını, muz ve çilek aşılarını yaptırdığını söylediği minik beyaz köpeği havlarken sigarayla dokunup yakmıştım, epey yerinden, kaçık kaçıktı çorap, sonra tutup yırtmıştık, yalnız değildim, en az iki manyak daha vardı yanımda, sefillikti göründüğü gibi ve gülüyorduk, hepimiz. parçalanmış çoraplarının üst kısmı eteğinin altından sarkıyordu, minicik ve alt kısımları da botlarından taşıyordu, gördüğüm en seksi bacaklardı onlar. bir asansöre bindik, bilmediğim bir apartmanda, ara katlardan birinde ya da iki katın arasında stop düğmesine basıp asansörün bozulduğunu söyledim, inandı ya da ben inandığına inandım ve sigaralarımızı yakarken aşağı inmeye başladı asansör, yaklaştığımız katın düğmesine basıp arkamızda bacakları ayrılmış iki çorap ve biraz izmarit ve kül bırakarak indir asansörden. bir daha görmedim onu, görsem bile tanımam heralde, onun tanıyacağını da sanmıyorum. neticesinde, "dolu" bir kadındı, manyaklıklarımı ve en vahşi anlarımı bile çocukça bulacak bir hayatın içinden geliyordu. güzel günler oldu hepimizin hayatında ve bu yüzden, şimdilik nefret etmiyorum hepimizden.

tüm bunlar 21:43 tuşlamaları, hastanede geçen bir gece daha.

özlüyorum.

Hiç yorum yok: