20070924

acayipan


Dedem yine tozuttu. Ufak bir kod yazmaya çalışıyordum ve lanet for döngüsü bir türlü çalışmıyordu, annemin çığlığıyla zıpladım, feryat daha doğru bir kelime, saldırıya uğramıştık, yatak odasının açık penceresinden içeri bir sapık girmişti ve anneme saldırdı, yerimden fırladım, odaya girdim, sapık yoktu ama dedem vardı, yatağın kenarında duran bir kazağı iteliyordu. Anneme sakin olmasını, dedemin bu yaptıklarının bilinçli olmadığını, aslında onun bizi sevdiğini ve hayatımızda bir renk olduğunu falan söyleyecektim. Ağzımı açtığım anda küfrü yedim, sustum, sırıttım, yemedi, dedemi ikna ettim. Pasiflora şurubunu içmiyor diye çeşitli numaralar yapıyoruz, kolanın içinde veriyoruz mesela, çayla verince tadını beğenmiyor içmiyor. Salona doğru gittim, tam kapıdan girecekken babamın “bok var kurcalıyorsun onu bunak pezevenk” dediğini duydum, dedem balkon kapısını deniyordu, ben de kapıda bekledim biraz, sonra hiçbir şey olmamış gibi içeri girdim, utanması gereken benmişim gibi. Neyse uzatmayalım, pasiflora şurubunu çıkardım, şalgam suyundan başka bir şey yoktu içecek, şalgam olmazdı. Ufak plastik kaşığa bir doz koydum, 5ml. Dedem bana bakıyordu, korkuyordu, onu öldürmeye çalışıyorduk zehirleyerek, kaşığı ağzıma götürdüm, tadı garipti, “yehbeyaw, negzelmiş bu ağğğ” dedim, ikinci dozu dedeme uzattım, 5ml. Tereddütsüz yuttu, üçüncüyü ben aldım, dördüncüyü o, “içmem ben daha” dedi, su verdim bir bardak sonra kendime bir doz daha koydum. Şimdi uyuyor, ben uyumuyorum, akşamüstü içtiğim biralarla ya da son iki saattir içtiğim kahvelerle alakası olabilir. Olmayabilir. Salla.

Aslında hiçbir problem yok biliyor musun? Dert değil, savaşlar işkenceler, açlık, soykırım falan.

Bize ne canım.

hem neden dert edelim ki? yani burada oturmuş sıcak sıcak blog okumak dururken hıh!

Hiçbir şey–ist olmadım ben yahu. Ne-ist olayım desem hep bir dandiklik oluyor. trendi yakalama, yap.

Hiç yorum yok: